26.02.2013
Mecidiyeköy
Sen gideceğin yere varabilme çabasındayken, ansızın bir uğultu başlar kafanın içinde, hayatın sesi kesiliverir. Tutunduğun yere son gücünle, sıkıca sarıldığını fark eder; bir kapı açılsın ümidiyle bırakırsın kendini, yüzüne vuran buz gibi rüzgara... İnadına yürürsün; sana dönmüş bulanık yüzlere bakarak. Tıpkı bugüne kadar sana bakan gözlere, umarsız bakıp geçtiğin gibi...
Sonrası bir pes ediştir belkide, içini bulandıran çaresizlik dökülür dudaklarının arasından, sarı ve bulanıktır gördüğün; tıpkı insanlar gibi... Böyledir işte yok olup gitmeler; ya kendi içine hapsolur bitersin, ya da bir başına yalnız sonsuzluğa erersin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder